Amatör balıkçılık eğlenceli, dinlendirici, doğayı ve doğal yaşamı yakından tanımak açısından son derece faydalı bir spordur.Günümüzde yoğun tempoda çalışma ve birtakım olumsuzlukların neden olduğu aşırı stresten arınmak için son derece etkin bir uğraştır.Özellikle balık oltaya vurmaya başladığında yoğun konsantrasyon ve dikkat nedeniyle de son derecede rahatlatıcı özelliğe haizdir. Kıyı balıkçılığıyla boş zamanlarını değerlendiren amatör balıkçılar hem güzel bir spor yapmış, hem de temiz hava alarak sağlıklarını korumus olurlar. Sahilin tatlı serinliği ve mücadele duygusu kişiye bedensel ve zihinsel yorgunluğunu giderme olanağı da sağlar. Deniz, göl, ırmak gibi su kaynaklarına yakın yerleşim birimlerinde yaşayan herkes bu faaliyete kolaylıkla katılabilir. Amatör balıkçılık , bu iş için kullanılan av malzemelerinin kolayca bulunabilmesi, pahalı olmaması ve meraklılarınca kolayca yapılabilmesi nedeniylede ekonomik külfet getirmeyen herkesin uğraş verebileceği bir faaliyettir. Amatör balıkçılık yazılı olmayan kurallar içermektedir. Amatör balıkçılar her zaman birbirlerinin dostudur. Avcılık sırasında kazandıkları deneyimleri, buldukları yeni yöntemleri, verimli av yerleri hakkında bilgileri her amatör balıkçı, bir başkası ile paylaşmalıdır. Bu şekilde kendisi de yeni yöntemler öğrenme, deneyimler elde etme fırsatı bulacaktır. Balık avlama, kesinlikle balık öldürme değildir.Her amatör balıkçı balıklara karşı derin bir sevgi duymalıdır.Yenemeyecek kadar küçük, ya da sofra için elverişsiz balıklar oltaya takıldıkları zaman fazla zedelemeden iğneden kurtarılmalı ve özenle yeniden suya bırakılmalıdır.Böylece hem canlı bir varlığa gereksiz acı çektirmemiş, hem de doğanın dengesine zarar vermemiş oluruz. |
AMATÖR BALIKÇILIKTA KULLANILAN AV ARAÇ VE GEREÇLERİ | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
OLTA Balık tutma amacını güden takoz, mantar yada kasnağa sarılmış ancak üzerinde hiçbir elemanı bulunmayan misina yada ipten yapılmış düzenektir. Bu tarife göre herhangi bir araca sarılı boş bir ip veya misinadır.Eğer bir yere sarılı değilse buna kabaca MİSİNA yada OLTA İPİ denir. Boş ana misinaya yani olta'ya önce bir fırdöndü takılır.Bunun görevi balığın misinayı dolaştırmamasını sağlamaktır. Fırdöndüden sonraki kısım avlanmayı yürüten kısımdır ki buna beden denir. Bedenin kalınlığı olta kalınlığında yada 1 numara ince olmalıdır. Bedenin üst ve alt uçunda birer halka oluşturulur. Bu halkalara kasa denir. Üstteki kasa olta ipinin ucundaki klipsli fırdöndüye bağlanır. Alttaki kasa ise ağırlığın bedene takılıp çıkarılması için kullanılır. Değişik derinliklerde avlanmak için en uç kısmına kurşun ağırlık ilave edilebilir yada yüzeyde av yapılacaksa en alta kanca en üste şamandıra ilave edilir. Takımların bedenlerine balık tutma amacı ile eklenen ve ucunda iğne bulunan kısa iplere köstek denir. Köstekler hangi takımın bedenine iliştirilmişlerse o isimle anılırlar. Paragat kösteği, çapari kösteği, yeldirme kösteği gibi. Köstek kalınlığı kesinlikle olta kalınlığından en az 1 numara ince olmalıdır. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
OLTA TAKIMINI OLUŞTURAN ELEMANLAR | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
MİSİNALAR (OLTA İPİ)
Monofilament olta ipleri: Bildiğimiz ve en yaygın kullanılan tek lifli naylon olta ipi yani hep dediğimiz gibi misinamız bu işte. Misinalar piyasada numara ile satılırlar. Türkiye'de misinalar 0,10 mm. den başlar 2 mm. ve gerekirse daha kalın çaplara kadar gider. Bu sıralama da 010, 015, 020 gibi 0,05 mm. artar. Oysa dünyada 0,01 mm. artışlarla elde edilen 014, 017, 022, 028 gibi ara çaplar da vardır, böylece amatörün seçim şansı artar bu uygulama ülkemizde de giderek yaygınlaşmaktadır. Türkiye'de misinalar çaplarına göre tanımlanır mesela 30 numara demek 0,30 mm çaplı misina anlamına gelir. Bazı ülkelerde de misinanın çapı yerine kopma test değeri yazılır. 3,8 kg. veya 10,6 kg. gibi. Tabii İngiliz birim sisteminde libre veya pound yazılır 23 lbs gibi. (1 libre = 455 gr.) Başka bir uygulamada da hem çap hem de test değeri yazılır ki en iyisi budur. Mesela 0,50 mm. / 19,6 kg. gibi. Flora Karbon misinalar: Çok şeffaf olup suda neredeyse görünmez olurlar. Oldukça pahalı olmaları nedeniyle , iyi bir firmadan test değerleri güvenilir bir monofilament işimizi rahat rahat görecektir. Son olarak alabalık avında yapay sinek (fly) takımında kullanılan olta ipinden bahsedelim. Aslında bunlar da sonuçta örgü (dakron) teknolojisinin ürünüdür. Uçlarına ince özel bedenler, bedenlere de yapay sinek (böcek, uçan hasere, larva) taklidi olacak şekilde tüyler ve iplikle donatılmış iğneler bağlanarak kullanılırlar. Her ne olta ipi kullanırsanız kullanın özellikle deniz de kullanımdan sonra tatlı su ile hafifçe çalkalayarak kurutun. İyice eskimesini pullanıp, kopma değerinin azalmasını beklemeyin; hayatta nadir karşılasabileceginiz bir balık bu yüzden kaçabilir. Özellikle ucuz olan monofilament kullanıliyor ise sezonda en az bir kere yenileyin. Misina seçiminde en önemli konu avcılığı yapılan balığı çekebilecek en ince misinanın tercih edilmesidir. Misina için önemli bir diğer husus da rengi ve yumuşaklığıdır. Mevcut suyun rengine uygun olmayan renk seçiminde balık misinayı görecek ve yeme gelmeyecektir. Misinanız ne kadar yumuşak olur ise kırışmaz, katlanmaz ve uzun ömürlü olur. MANTARLAR Mantar olta ipinin sarıldığı sert mantardan yapılmış dikdörtgen prizmasi şeklindeki malzemedir. Aslında mantar konusu pek o kadar önemli olmamakla beraber doğru mantarı seçmek önemlidir. Mantar yapılan takıma göre küçük olursa olta iyi sarılmaz, sarımlar üst üste düşer kullanımı zorlaşır. Büyük seçilirse gereksiz yer kaplar bir fayda da getirmez. Türkiye' de mantarlar 3,4,5 gibi numaralarla satılır. Mesela 050 çapında 100 metre olta ipi ile yapılacak bir takıma 4 numara mantar gayet iyi olur. Daha uzun olta kullanılacaksa 5 numara tercih etmek gerekir. Mantarın bir faydası da takımın üzerindeki iğnelerin mantara saplanarak muhafaza edilmesidir. Uçlari açıkta olmayınca hem iğneler, hem de amatör korunmuş olur. Son yıllarda piyasada mantar yerine plastik kasnaklar kullanılmaya başlanmıştır. ÇELİK BEDENLER Dişli balıkların avında balık bedeni kesip kaçmasın diye çelik bedenler kullanılır. farklı tiplerde piyasada kolaylıkla bulunur. Kimileri naylon kaplı, kimileri çıplak çelik ip olabilir. Kısaca çok farklı tipleri vardır. Genelde çelik beden kullanımı vuruşu azaltmaktadır, bu mahsuru göz önüne alarak rast gele çelik beden uygulamasında kaçınılması gerekir; hatta mümkün ise başka çözüm üretme yolları da araştırılmalıdır. FIRDÖNDÜLER Kendi ekseni üzerinde, en küçük güce uyarak dönebilen, iki halkadan ibarettir. Fırdöndüler genellikle paslanmayan sarı madenden yapılırlar. Fırdöndünün halkalarından birisine beden, diğerine de olta ipi yani misina bağlanır. Takımı oluşturan elemanların uygun ve usulüne uygun bağlanmaması durumunda takımın gamlanmasına yani bükülüp kıvrılmasına ve kullanılamaz duruma gelmesine neden olur.
Tatlı sularda daha çok koyu renkli veya siyah fırdöndü kullanımı tercih edilirken denizde hemen hemen her renk rahatlıkla kullanılabilir. OLTA İĞNESİ (KANCA) Balık avcılığında en önemli konulardan birisi de olta iğneleridir.Balığın yakalanmasını sağlayan malzeme olarak her balık türünün farklı boyları için uygun iğne seçimi, avcılığın başarılı olmasında en önemli etkendir. Sağlam paslanmayan , ucu çok sivri ve düzgün yapıli oltalar seçilmelidir. Oltanın yapısı ne kadar pürüzsüz ve düzgün ise avcılık da o kadar işlek olur. Uç kısmının kütlesmesi avcılığın başarısız olmasını baştan kabul etmek demektir. Yine kancalar tek olduğu gibi üçlü de olabilmektedir. Üçlü kanca tatlı su balıkçılığında yaygın olarak kullanılır. Turna ve levrek avında yemli olta ucunda bu kancalar bulunur. Yapay yemlerde de (kelebek olta, rapala, kaşık vs.) bu kancalar iş görür. Balık avı için olta şekli ve numarası seçiminde tecrübeli olmak gerekir. Bu konuda en iyi tedbir avcılığına gidilecek balık konusunda usta bir balıkçıdan bilgi istenmesidir. Olta iğnesi, balık tutmak üzere, özel olarak hazırlanmış demir bir çengeldir şeklinde açıklamalarımızı tamamlayabiliriz. KURŞUN AĞIRLIKLAR (İSKANDİLLER), KISTIRMALAR Takımın dibe batmasını sağlayan, genellikle kurşundan dökülen ağırlıklara iskandil denir. Yapıldığı metalin adı ile yani genelde kurşun diye anılır. Günümüzde kurşunun doğayı kirletici etkisi nedeni ile kurşun yerine başka metaller kullanma eğilimi baş göstermiştir. Derinliğe, akıntıya göre iskandil ağırlıkları veya şekli değişebilir. İskandil bedene bağlanmaz. Bunun nedeni gereği halinde çabucak değiştirebilmektir. Bazı iskandillerin üzerinde ağırlıkları yazar bazılarında da numara yazar. Bazı durumlarda balığın ilgisini çeksin diye iskandil parlatılır. Ayrıca şamandıralı takımlar, akıntı altında kullanılan takımlar gibi bedenin apiko durmasının gerektiği durumlarda veya ilave küçük ağırlıklar gerektiğinde kullanılan ortası delik küçük ağırlıklara kıstırma denir. Kıstırmalar ortası delikli (çalışır) olabileceği gibi; ortası yarık da olabilir. Delikli iskandilin içinden geçirilen misina ufak bir çubuk veya kibrit gibi bir şeyle sabitlenir. Ortası yarık olanlarda ise yarığa oturan misina kıstırmanın pense ile ezilmesi yoluyla sıkıştırılır. Bazı iskandillerin iki ucu da delik olabilir. Bunlara mavruka veya çiftgöz iskandil denir. Bunlar da iskandiller gibi çesitli boy ve ağırlıklarda olabilirler.
ZOKALAR Özel kalıplarda, sap tarafı yerleştirilen iğnenin üzerine kurşun dökülmesi ile elde edilir. Zokalar oltacılığın ayrı bir bölümünü oluştururlar. Zoka yapan ve kullananlara zokacı, zoka ile avlanmaya da zokacılık denir. Zokalar her türlü balığın avında geçerlidir. Zokalar avladıkları balıktan çok şekil ve biçimlerine göre isim alırlar. Akıntılı, anaforlu ve derin sularda pek geçerli olan zokalar, ancak bir takıma bağlandıktan sonra, hangi balığın avında kullanılacaksa o balığın adını alırlar.Yani zoka olarak değil de takım olarak avlayacağı balığın adı ile anılırlar. Örnegin Torik zokalı takım, lüfer zokalı takım, mercan zokalı takım gibi. Denizde kullanılan zokalar civalanır. Balık malzemesi satan dükkanlardan temin edebileceğiniz az miktarda civa ufak bir cam şişede muhafaza edilir. Bir çuha parçasına yatırılan zoka üzerine şişedeki civa tuz serper gibi çok az miktarda serpilir. İğne tarafından elle tutulan zoka çuha ile ovulur. Kurşuna yapışıp sıvanan civa zokaya, balıkların ilgisini çekecek pırıl pırıl bir görüntü verir.
Bazen zokanın hemen altına, zoka iğnesinin sapına bağlanan bir iğne ile balığın yemi ısırıp kopararak yerken yakalanması amaçlanır. Bu iğneye hırsız iğne denir . Hırsız iğneyi zoka iğnesinin sapına bağlamak için kullanılacak düğüm, düğümler sayfasında klasik iğne bağı olarak anlatılan düğümdür. Düğüm atıldıktan sonra boş uç ve hırsız iğne dirsek kısmından birer pense veya kargaburun / pense ile tutularak düğümün iyice sıkışması sağlanırsa hırsız iğne kolay kolay yerinden kaymaz. Özellikle lüfer, sinarit avlarında balık vurur fakat yakalamadan yemin sarkan kısmını koparıp alırsa bu yola baş vurulmalıdır. Zoka kurşundan farklı olarak bedene bağlanır. Zokaların oltaya bağlanmadan önce aldıkları isimler söyle sıralanır. a) Pirçol b) Sarımsak c) Sülük d) Fındık e) Piskova f) Ovala g) Yünlü h) Yüksük i)Seyirmef) Çarpma
Genellikle karadan ve daha çok istavrit için tasarlanmış bir araçtır. Şekli yandaki gibi olup isterseniz çalışır bir kurşun içine bir kaç kat kalın misina sıkıştırarak yapabileceğiniz gibi basitçe hazır da alabilirsiniz. İstavrit için kullanımında takımın gelmesi istenen derinliğe göre farklı ağırlıklarda olurlar. Ana prensip aynıdır. Bir taraflarında fırdöndü bir taraflarında beden bağlamak için kasa bulunur. Kuyruk altı veya sülük yemle yemlenirler, tüylü tek çapari iğnesi kullanıldığı da olur. Beden mümkün olduğunca ince balığına göre 010 veya 025 olabilir.
Yapay sinekler veya ingilizce adı ile fly genelde alabalık avında kullanılan sahte yemlerdir. Çevredeki suda yaşayan böcekler, uçucu böcek, karada yaşayan böcekler ve bazı canlılar, yavru balıklar, sinek, larva, yumurta ve haşerelerle beslenen alabalık için kullanıldığına göre fly denince geniş bir böcek topluluğu, larvalar ve yumurtalar düşünülmelidir. Fly ile sadece alabalık değil tatlı su levreği ile diğer bazı balıklar ve hatta turna ve sudak da avlamak mümkündür. Çapari denince ilk akla gelen, beden üzerine dizilmiş tüy ile yapay olarak yemlenmiş iğneler taşıyan çok sayıda köstekten oluşan takımdır. Bir de tüy ile değil de herhangi bir doğal yemle yemlenen ve çok iğneli oldukları için yemli çapari adı verilen takımlar vardır. Bu takımlar kullanım olarak üç köstekli takımlara benzerken yapı itibari ile tüy hariç çapari gibidirler. Kullanımları tabii ki çapariden farklıdır. Çapariler devamlı hareket ettirilip yapay yemlere hareketlilik kazandırılırken; yemli çapariler, tüm yemli takımlarda olduğu gibi indirilir ve balığın vurması beklenir. Çapari adı ile anılan takımlar genelde hafif ve ağır takımlar olarak düzenlenir. Hafif takımlardan, istavrit, kolyoz, uskumru gibi balıkları yakalamak için düzenlenen takımlar anlaşılmalıdır. Ağır takımlardan da torik, palamut gibi iri balıklar için hazırlanan çapariler kast edilmektedir.
Çapariler hangi balık için düzenlendi ise o isimle anılırlar, "uskumru çaparisi", "istavrit çaparisi", "kolyoz çaparisi", "levrek çaparisi", "palamut çaparisi" gibi. Çaparide kullanılan tüyler genelde su kuşlarından alınır. Martılar, kaz ve ördeklerin kanatlarının ve kuyruklarının telek tüyleri genelde en çok kullanılan tüylerdendir. Yine bu kuşların kanat altındaki yumuşak tüyleri de boyları uygun ise özellikle palamut çaparisi gibi takımlarda kullanılır. Uçucu su kuşları dışında hindinin kanat telek tüyleri ve kuyruk telekleri sıkça kullanılır. Hindilerden oldukça farklı renkte tüy elde etme olanağı vardır bu nedenle sıkça kullanılırlar. Aynı şekilde horozların parlak boyun tüyleri de çok iyi çapari tüyü olur. Çaparinin kullanımına gelince. Çaparide tüylü iğnelerin hareket ettirilerek balığın kıskandırılarak vurmasını sağlamak esastır. Kendi halinde hareketsiz duran çapariye balık vurmaz. Bunun yapılması çaparinin kullanılacağı yere göre değişir. Çapariler kıyıdan ve sandaldan olmak üzere iki farklı yerden kullanılır. Kıyıdan kullanımında eğer iskele veya köprü üstünden sarkıtma gibi kullanılıyorsa, takımı indirirken bazı inceliklere dikkat etmek gerekir. Salınan takımda iskandil hızla inerken kösteklerde suyun üstüne doğru dik şekilde hareketsiz olarak iskandille birlikte hızla dibe iner. Bu durumda da balığın vurduğu olur, ama iniş sırasında takımı zaman zaman yavaşlatarak hatta bazı derinliklerde durdurup kol boyu kadar çekip salmak daha etkilidir. İniş sırasında balık vurur ise vuruşun şiddetine göre takım durabilir, bu boşluk amatörü bazen şaşırtır. Eğer bu olur ise o derinlikte kalmalı çapari kol boyu çekilip salınarak diğer iğnelerin de dolması için çalışılır. Bu arada oltadaki balıkların tıkırtısıda çok keyif vericidir. Kıyıdan ikinci uygulama atıp çekmedir. Genelde makinalı kamışlı takımla yapılır. Makinalı takım yardımıyla kıyıdan mümkün olduğunca uzağa atılan çapari bir müddet serbest olarak iner, daha sonra makina ile sarılarak toplanır. Toplama sırasında da beklemeler yapılarak bir miktar daha dibe inilir ve çeşitli derinlikler taranmış olur. İstanbul boğazı kıyı balıkçıları bu tür uygulamayı en çok yapanlardır. Tabi kıyıdan avcılıkta genelde hafif çapari takımları kullanılmaktadır. Sandaldan çapari kullanımı da iki türlüdür. Biri hafif takımlarda sarkıtma usulü indirmedir. Bu aynen kıyıdan yapıldığı gibi uygulanır. Dibe inene kadar çeşitli derinliklerde durarak takım kol boyu bir kaç kez sallanır tekrar inmeye devam edilir. Dibe kadar balık vurmaz ise dipten 0,5-1 metre kadar yukarıda takım kol boyu kadar sallanarak tüylü iğneler hareketlendirilir, vuruş olmaz ise çekilip tekrar indirilir.Sandaldan sarkıtma uygulamasında sandal ya demirlenir ya da açıkta alargaya bırakılarak akıntı ile sürüklenmesi sağlanır, bu şekilde geniş bir alan taranmış olur. Yalnız sürüklenme sırasında sürütme gibi sandaldan açarak değil de sarkıtma gibi sandala yakın kullanmak gerekir. Sandaldan uygulanan ikinci yöntem sürütmedir. Yani çapari sandaldan indirilerek ya kürek veya motor yardımı ile yürütülen sandalın peşinden sürütülür. Böylece kösteklerin açılarak balığın ilgisini çekmesi sağlanır. Bu yöntem hem ağır hem de hafif takımlarda uygulanabilir.
Bu yemler teknenin arkasından çekilmek suretiyle kullanılır. |
AMATÖR BALIK AVINDA KULLANILAN DÜĞÜMLER |
İğneye misina bağlama yöntemleri Yapacagınız düğüm misinanızın ucuna takacağınız KLIPS için çok kullanışlı bir düğümdür. İki misinayı birbirine bağlamak için farklı iki yöntem |
OLTA TAKIMI UYGULAMALARI | ||||
| ||||
| ||||
| ||||
| ||||
| ||||
| ||||
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder