Sayfalar

Çarşamba, Eylül 08, 2010

lüfer1

LÜFER: Ülkemizdeki tüm denizlerde bulunur. Yüzgeçlerindeki renkler biraz sarıya kaçar. Son derece gelişmiş ve güçlü bir kuyruğu vardır.  Vücut yanlardan hafif basıktır. Baş ve gözleri büyüktür. Sırt ve yanlarında Gri’den Yeşil’e kaçan bir ton hakimdir.  Karnı gümüş renginden beyaza doğru açılır. Cüssesine göre inanılmaz bir kuvvete sahip çenesi vardır. Alt çenesi, üste oranla daha uzundur.Denizlerimizin en yırtıcı ve gezgin balıklarındandır. Ustura gibi kesen dişlere sahip Lüfer, kendi cinsi dahil her balığa saldırır, parçalar ve yer. Lüfer sonbahar ve kış aylarında en lezzetli ve olgun devrini yaşar.

Boğazlarımız sularının sultanı diye tanınan ve gezici balıklardan olan Lüfer, Karadeniz’le Ege denizi arasında gezer, büyüme safhasında, değişik isimlerle tanınır.
ÇİNEKOP                      0-10 cm’ye kadar
İRİ ÇİNEKOP               14-18 cm’ye kadar
SARIKANAT               20-25 cm’ye kadar
LÜFER                        25-30 cm’ye kadar
KOFANA                     30-50 cm’ye kadar
SIRTIKARA                50 cm’den büyük

Palamutların ardından Eylül sonuna doğru Boğaz’a, Marmara’ya, Çanakkale Boğazı’na oradan da Ege’ye inerler. Boğaz’da ve Marmara’da uzun süre kalırlar. Ilık suları5-200 metreye kadar olan her derinlikte yaşar. Eti çok lezzetlidir. Avcılığı sırasında yapay yemler ve Söğüt Yaprağı şeklindeki kaşıkların yanısıra İzmarit, Zargana, İstavrit,  Sardalya, Hamsi, Uskumru, Kolyoz, Kopez gibi balıklardan hazırlanan yem çeşitleri kullanılmalıdır. Lüfer Kalamar, Karides, Sülünes ve Midye gibi yemlere atlamaz. Gündüz de avcılığı yapılmasına rağmen, güneş batımından gece 01,00 ve sabah güneş doğmaya yakın Lüfer avı için en ideal zamandır. Kendi boyundan daha büyük balıklara da saldırır. Gece avcılığı yapılabilen en ideal balıklardandır. Av sahasında teknenin ışıklandırılmasısuretiyle avcılığı yapılır. Sarkıtma ve yemli oltalarla avcılığı yapılırken gece ışık kullanılmasının ilk amacı yakamozu önlemektir. Karanlıkta yakamozla misina  parlak bir görüntü oluşturur.  Hamsi, kıraça, gümüş gibi balıklar genelde zokaya bütün takılır. Ölü olarak takılacak bütün yemlerde sarmısak zoka tercih etmek gerekir, iğnenin de uzun saplı  olmasında yarar vardır. Tüm ölü yemin zokaya takılışında en sık rastlanan sorun, Lüfer’in bütün yemin sarkan kısmını kesip alması iğneye takılmamasıdır. Bunun önüne geçmek için hırsız denen ikinci bir iğne takıma ilave edilir. Hırsız iğne zoka iğnesinin sapına iğne bağı ile bağlanır, zoka iğnesi ile aşağı yukarı aynı boydadır. Hırsız iğneli takım ile av verimi yaklaşık yarı yarı arttırılabilir.  Diğer bir akyem de yaprak kesilmiş yemdir. Daha irice olan İstavrit, Kolyoz, Uskumru, İzmarit, Zargana gibi balıklardan alınan yaprak yem genelde sülük zoka ile kullanılır. Ama,  sarmısak ve fındık zokalara da yaprak yem takılabilir. Yaprak kesilmişakyem zoka iğnesine kuyruk tarafından takılmaya başlanır. Her defasında bir tur çevrilerek tekrar iğneye takılır. Bu çevirmeden kasıt yemin kıvrılmadan iğne etrafında döndürülmesidir, iğnenin saplanmasında da, iğne ucunu yaprak yemin tam ortasına batırarak düzgün ve dengeli bir görüntü oluşturmaya dikkat etmek gerekir, Kalan etli parlak parçanın sarkarak sallanması balığıkıskandırması amaçlanır. İğnenin ucu kapatılmaz.  Günümüzde kurşundan dökülmüş ve Civa ile parlatılarak kullanılan zokalar yerine daha çok metalden yapılmış ve galvanizlenerek parlatılmışzokalar kullanılmaktadır.

Dibi bulan tak
ım,  1 metre kadar dipten kaldırılarak balığın vurması beklenir. Balık uzun zaman vurmazsa biraz daha sığ veya biraz daha derinlere gidilmeli, zoka farklı derinliklere indirilerek yoklanmalıdır. Lüferin vuruşu çok hafiftir.  Yemi ısırır, bu ısırma keskin dişleri nedeni ile tıkırtı gibi hissedilir.  Yakalandığı anlaşılınca, boşluk vermeden seri hareketlerle balık sandala alınır. YakalananLüfer sert bir müdadeleye girişir. Bu mücadele diğer balıklarınkinden farklı olarak dibe kaçma veya kafa vurma şeklinde değildir.  Kurtulmak için bedeni kesme, oltayı aşırıp bedene ulaşma, iğneyi ağzından şeklinde olacaktır.

UZUN OLTA : Uzun olta sandalsız olmaz. El oltası olarak yapımı ve kullanımını doğrudur. İskandilin ağırlığı sulara göre 150 ile 250 gr. arasında olabilir. Tercihan uzun iskandil yerine top şeklinde ağırlık kullanılmalıdır, uzun iskandil sürütülürken dipte sallanarak yanıltabilir. İstenirse üçlü fırdöndü yerine çelik bir ek halkası ve üç tane fırdöndü kullanılabilir ama bu yönteme daha çok büyük balıkların avında baş vurulur. uzun oltanın yemi genelde Zarganadır, Zargana oltaya canlı, taze olmak kaydı ile bütün ölü, yaprak, tekgöz olarak da  takılabilir. Zargananın bulunamaması halinde,  İstavrit ve İzmarit, kafası ve yüzgeçleri kesilip atıldıktan sonra, şakşak yem gibi iki taraftan kuyruk boğumuna kadar kesilip orta kıığı çıkartıp, kuyruğu da kesilip atılır. İki parçaya açılıp uzunlamasına kullanılabilir.  Zargana’nın takılması değişik şekillerde olabilir.  Birincisi ve bence bu balık azlığında en iyisi tekgöz kesip bir balıktan iki yem çıkartmaktır. Kuyruk boğumundan yukarı doğru fileto keser gibi kafasını da ikiye kesip alınan yarım zargananın gagası hemen hemen dipten kesilir. Kesilen yemde özellikle karın tarafında parçalanmalar veya bozulmalar varsa bir makasla düzeltilir. Kuyruk yüzgeci kesilip atılmıştır. Sürütme sırasında yemin kendi ekseni etrafında dönmesini önlemek için yarım kafada kalan, yarım alt çene de makasla kesilerek alınır. Böylece bir balıktan iki yem çıkartılmış olur. Bundan sonra bedene yatırılan yem köstek tarafındaki hareketli 3 veya 4 numara iğne balığın baş kemiğine saplanarak askılanır. Daha sonra bedendeki 2 adet 1/0 - 2/0 iğne nereye geliyorsa yeme saplanır. Lüfer için kullanılan iğneler düz galvanizli, düz veya çapraz çelik iğnedir. En uçtaki iğneden sonra yemin 2 santim kadar sarkması faydalıdır. Sarkan kısım çekilirken sallanarak balığı kıskandırır vurmasını sağlar. Böylece yem takılmış olur. Dikkat edilmesi gereken, iğnelerin tümünün aynı çizgi üzerinde yemin tam ortasına batırılmış olmasıdır. Yoksa çekilirken yem kendi etrafında fırıl fırıl döner ve bu yeme lüfer vurmaz.  Zargananın takımında bir başka yol da bütün takmaktır. İki büyük, bir hareketli 3 numara iğne ile hazırlanmış olan beden Zargananın ağzından sokularak solungaç kapaklarından çıkartılır ilk iğne kuyruk boğumuna balığın vücuduna dikşekilde bir taraftan batırılıp diğer taraftan çıkartılır, ikinci iğne de anüs civarına aynı şekilde takılır.  Hareketli  iğne solungaç kapaklarının hemen altına veya alt üst çenesine birden batacak şekilde alt çeneden üste doğru batırılır ucu üst çeneden dışarı çıkar, balık bu iğne ile askıya alınmış olur. Yem balık çekilirken yemin yükü bu iğne tarafından taşınacaktır. Diğer iğneler yük alırsa, beden uzun olan Zarganayı çekerek kıvırır yem bozulur, balık vurmaz. Bu bozulmayı oltanın ağırlaşarak gelmesinden anlayabilirsiniz. Bu ağırlık ölü ağırlıktır. Son olarak Zargananın gagaları yarısından kesilerek beden üzerine siyah iplikle bağlanır. Yemli bedenler kopçalı fırdöndü ile ana bedene bağlanır. Ayrıca, bütün Zargana, çelik tel üzerine de takılabilir.
MANTARLI DİP TAKIM:  Kıyıdan kullanmaya uygundur.  Lüfer, Sarıkanat veya Çinekop’ un yemlenmek için sığ koylara girdiği, kıyılara yanaştığı zamanlarda çok etkilidir. Kamışlı  takımla kullanılır.  İğnenin bağlı olduğu köstek kısmı,  bir şişe mantarından yorgan iğnesi yardımı ile geçirilir. Şişe mantarının görevi yemi yerden kesip su içinde havalandırarak balığın ilgisini çekmesini sağlamaktır, bu yöntem  yemin dipte taşlar, yosunlar altında kaybolup görünmemesini de önler. Ayrıca yem mantarla su içinde salınarak da balığı kıskandırır. Mantar ya iğneye dayanır veya iğneyle mantar arasında yarım santim kadar boşluk bırakılır. Mantarın daha da iyi işlev görmesi için kalaylı kağıtla kaplanması gerekir. Bu iş için en uygunu ,  kalay kaplı parlak kağıtlardır. Bu kağıtlarla, parlak yüz dışarda kalacak şekilde kaplanan mantar su içinde pırıl pırıl parlayarak da etraftaki Lüferlerin ilgisini çeker.  Yem olarak sülük kesilmiş akyemler tercih edilmelidir ki mantar rahatlıkla yüzdürebilsin.
Seçilecek kamış 100 - 200 gr. atma kapasiteli, 3 veya 3,3 metre boyunda, makina tercihen 1/5 veya daha yüksek devirli 040 misinadan 100 metre alacak kapasitede, olta ipi 035 - 040 olmalıdır.
Kıyıdan atılan takımda fazla misina toplanıp kalaması alınır.  Kamış bir desteğe dayanır,  kamışın ucu yükle ucu hafifçe eğilir, bu şekilde balığın vurması beklenir. Ara sıra  takım hafifçe çekilerek tekrar gerdirilir. Böylece yemin hareketlenerek balığı kıskandırılması amaçlanır. Balık yem ile oynamaya başlayınca oltanın ucu titreyerek bildirir, balığın yemi yuttuğu anlaşılınca  iğnenin iyice oturması sağlanır.

KAŞIK İLE AVLANMA:  Lüfer’in kaşıkla avı iki şekilde yapılabilir. Sıyırtı olarak hazırlanan  takımla Sarıkanat, Çinekop  ve Kofana da yakalanabilir. Kofana çıkmaya başlarsa takımı birer numara kalınlaştırmakta fayda vardır. Bu şekilde hazırlanan takım 3 - 5 km. süratle yürütülen sandaldan suya bırakılır. 10-15 kulaç bırakıldıktan  sonra olta elde tutularak veya kamışla sıyırtı yapılır. Kaşık sürütme yukarıda tanımlanan uzun oltaya yem yerine bedene kaşık bağlayarak da yapılabilir.
Kaşık çinekop için 0 veya 00 numara lüfer ve kofana için ise 1 - 2 numara söğüt yaprağından büyük olmamalıdır. Uskumru desenli, siyah sırtlı yemler iyi iş yapmaktadır.

ÇAPARİ İLE AVLANMA:  Çapari ile Lüfer avı,  Karadeniz' in boğaz girişi sahilleri ile  Marmara' nın  kırma taşlık  5 - 10 kulaçlık sığlıklarında yapılabilir.  10- 20 iğneli su üstü Lüfer çaparisi ile öncelikle Çinekop, Lüfer, Kofana avlamak mümkündür.  Tüy olarak Kaz veya Martı’ların beyaz boyun ,  yahut beyaz Horoz’un boyun tüyleri kullanılmalıdır. İskandil kurşun sulara göre 200 - 250 gram olmalıdır.  Tekne, akıntı durumuna göre  3 - 5 km. hızla hareket ettirilerek  takım  gezdirilir.
Kıyıdan da makinalı takım kullanarak çapari ile avlanmak mümkündür.

 


TEKNEDEN GECE LÜFER AVI

KIYIDAN LÜFER AVI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder